Renovasyon işlemi bir yapının belli kısımlarının korunarak yenilenmesi olarak ifade ediliyor. Daha geniş anlamda düşünürsek
renovasyon bir kentin bir bölümünün, bir yapının bir bölümünün
koruma amacı ile yenileme işlemidir.
Renovasyon mimari ve inşaat işlerinde kullanılan bir kavram olup
restorasyon ve konservasyon kelimelerinden farkı ise geçmişte
yapılmış mimari bir eserin yenilenmesi yahut aslına uygun olarak tekrar işlevli hale getirilmesi olmaktadır. Renovasyon onarılma ve yenilenmenin yanında yeni eklentiler ve daha güncel kullanıma ait
özellikler eklemek anlamıda taşımaktadır.
Renovasyon yapıldığında eski bir eser baz alınarak üzerine güncel ve modern tasarımlar eklenmektedir. Sonucunda oluşan mimari yapı ise eski ve modern tasarımların bir arada oluşturduğu ahenkli bir yapı olarak bilinmektedir.
Renovasyon Örnekleri Nelerdir?
Renovasyon örnekleri hem dünyada hem de ülkemizde oldukça
fazladır. Renovasyon çalışmalarında eski okullar, kütüphaneler ve kamu binaları veya şehir merkezinde bulunan ve tarihi yapı özelliğini koruyan eserler yıpranmış kısımları modern dizaynlar kullanılarak yeniden kullanım olanağı bulmaktadır.
Renovasyon örneklerine Beyazıt Devlet Kütüphanesi, yeniden doğmuş binalar, tarihi hamamlar ve birçok şehir merkezinde bulunan tarihi çarşılar içinde yapılmış çalışmalar örnek
verilebilmektedir.
Renovasyon çalışmaları görüldüğünde eski eserden parçalar bulunmasıyla beraber yeni tasarımlar iç içe bir şekilde fark
edilmektedir. Günümüzde yapılmış renovasyon çalışmaları özellikle eski binaların düzenlenerek restoran ve kahve alanlarına çevrilmesi olarak yaygın kullanılmaktadır.
Eski, tarihi, otantik ve özgünlük değeri olan, önemli bir olaya ev sahipliği yapmış eserin, aslına uygun olarak, asli malzemeden, asli yapım tekniğinden ve özgünlüğünden faydalanarak, mümkün olduğu kadar az müdahale ile koruyarak onarılmasıdır.
Bu işlem esnasında, yapıya ya da tarihi esere herhangi bir değişiklik katacak bir yorumda bulunmak restorasyon ruhuna aykırıdır. Eserin kendi nesnel ve özel koşulları incelenmeli ve benzer dönem
eserlerinin de ışığında eserin aslını yeniden ortaya çıkaracak şekilde yapılması gerekir.
Restorasyon yapılmadan önce derin bir inceleme ve belgeleme aşamasına gerek vardır. Ancak bundan sonra restorasyonun tamir aşaması ve son olarak koruma aşaması gerçekleştirilir. Restorasyon yaparak tarihi eser ve dokuların özgün biçimleriyle korunarak
gelecek kuşaklara aktarılması amaçlanır. Restorasyon konusunda uzman ve genelde mimarlık (restorasyon yüksek lisans), müzecilik, restorasyon ve sanat tarihi bölümlerinden mezun kişiler tarafından kontrol altında yapılmak zorundadır.
Restorasyon Nasıl Yapılır?
Her şeyden önce gerekli izinler ve belgeler olmadan restorasyon yapılamaz. Restorasyona konu olan yapılar öncelikle kendisinin ve döneminin eski belgeleri toplanarak incelenir, mevcut durumu röleve ile tespit edilir ve yapının hasar durumuna göre yapılacaklar listelenir. Eski eserler kurumu ile bağlantılı olarak tüm belgeler değerlendirilir ve yapılacak her aşama eksiksiz bir tanımlama, belge ve proje ile kesinleştirilir. Alınan izin çerçevesinde yetkili bir restoratör eşliğinde restorasyona başlanır.
Restorasyonun her aşamasında eski eserler kurumunun denetimi esastır. Her aşamanın onayı sonrasında bir sonraki aşamaya geçilir.
İşlemler sırasında hatalı bir ekleme veya imalat yapılmışsa temizleme tekniği ile tüm fazlalıklar kaldırılır.
İzni Almak İçin Başvuru Nasıl Yapılır?
Restorasyon projeleri, işinde deneyimli mimarlar tarafından hazırlanılır. Rölöve ile yürütülen çalışmalar sırasında mimar, yapının bozulmadan en iyi haline gelmesi için çalışmalar yapar. Olası sorunları gözden geçirir ve projeye başlamadan tüm araştırmaların yapıldığından emin olur. Daha sonra projeyi, yapı ile ilgili ayrıntıları barındıran rölöveye göre hazırlar.
Restorasyon çalışmasına başlamadan önce tarihi yapının bozulma nedeni araştırılır. Sonrasında ise bu bozulmayı durdurmak için yapılması gerekli olan müdahaleler planlanır. Bu noktada yapının iç düzeninin ve yapının bütünlüğünün bozulmaması dikkate alınır.
Deneyimli mimar ve mühendislerin bir araya gelerek uyguladığı işlem ‘’Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları’’ tarafından onaylanarak kesinleşir.
Restorasyon çalışmalarında ise sağlamlaştırma bütünleme, yenileme, yeniden yapma, temizleme ve taşıma tekniklerinden yararlanılır.
Binayı koruyabilmek için bu tekniklerden en uygun olanı sağlamlaştırmadır. Çünkü diğer tekniklere doğru ilerledikçe müdahale oranı artar. Buna rağmen eğer yapı hasarlıysa bu teknikler rahatlıkla uygulanabilir.
Restorasyon kararı korunması gerekli görülen değerler için doğru ve sağlıklı veriler ışığında çalışılarak verilmesi gereken bir karardır. Bu açıdan bakıldığında, koruma ve restorasyonun temel sorunlarından biri neyin korunacağıdır. 1983’te çıkarılan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda geçen kültürel varlık kavramı, değişik uygarlıkların sanat anlayışı, bilim ve teknik düzeyi, sosyal yaşamı hakkında somut veriler sağlayan ve korunmalarında kamu yararı görülen eşya ve yapıtları kapsamaktadır.
Restorasyon uygulamalarında yapıların onarımları için genel olarak;
Yukarıda sıralanan tekniklerden birkaçı bir arada uygulanır. Bilimsel restorasyonda olabildiğince az müdahale ile yapının tarihi belge ve estetik değerinin korunması amaçlanır.
Onarım sırasında yapılan müdahalelerin derecesi sağlamlaştırmadan yeniden yapıma doğru artar. Koruma açısından en uygunu, sağlamlaştırma ile yetinmektir. Ancak yapıdaki hasar derecesi arttıkça müdahalenin kapsamı genişler, tarihi yapıya ekler getiren dokusunu değiştiren tekniklerin uygulanması zorunlu olabilir.
Restorasyon Teknikleri
Bilimsel restorasyonlarda yapıların tarihi eser olma durumu nedeniyle olabildiğince az müdahale edilmesi istenir. Bu nedenle koruma açısından en uygun yöntem sağlamlaştırma ile yetinmektir.
Ancak yapının hasar derecesine göre müdahalenin yöntemi ve kapsamı da değişir.
Bütünleme
Bir bölümü hasar görmüş, kaybedilmiş yapı ya da yapı öğelerinin yapının özgün durumuna uygun olarak çağdaş teknoloji ve malzemenin de gerektiği ölçüde kullanılarak geleneksel veya çağdaş en doğru tekniğin malzemenin kullanılmasıyla bütünlenmesi gerekir. Bütünlenecek parçalarda yeni eklenecek malzemenin özgün malzemeyle uyumlu olmasına dikkat edilmelidir. Ancak tamamlama yapılırken renk, doku, yüzey, malzeme, işçilik gibi çeşitli belirtme teknikleriyle onarılan kısmın orijinalden ayrılması sağlanmalıdır. Her şeyden önemlisi bütünlemede varsayıma yer yoktur. Kültürel mirasımız olan bu yapıların birer tarih belgesi olduğu unutulmamalıdır.
Yenileme
Günümüzde restore edilen birçok yapı özgün işlevinden farklı bir işlevle yüklenmiştir. Venedik Tüzüğü'nün 5. maddesinde anıtların korunması her zaman onları yararlı toplumsal amaç için kullanmakla kolaylaştırılabilir. Bunun için her türlü kullanma arzu edilebilir fakat bu nedenle yapının planı ya da bezemeleri değiştirilmemelidir.
Ancak bu sınırlar içinde yeni işlevin gerektirdiği değişiklik tasarlanabilir ve buna izin verilebilir. Yeni işlev yapının mimari, estetik değerlerine uygun olmalı, yapıda fazla bir değişiklik yapılmasına yol açmamalıdır. Yeni işlev gereği yapıya eklenecek mekan ve elemanlar yapının görsel, estetik ve tarihi değerine zarar vermemelidir.
Rekonstrüksiyon
Rekonstrüksiyon ancak özel durumlarda kabul edilebilen bir uygulamadır. Tarihi değer taşımayan bu uygulama orijinal yapının kütle ve mekanlarını biçimsel olarak taklit etmekten öteye geçemez.
Rekonstrüksiyon için gerekli olacak tüm teknik verilerin fotoğraf, rölöve var olması gerekir. Ayrıca yıkılmış yapıya ait kapı, pencere, tavan, silme gibi özgün parçaların yeni yapıda kullanılması rekonstrüksiyonun eski yapıyla bağının güçlendirilmesi açısından önemlidir. Bir anıtın aynısını inşa etme tarihi açıdan bir değer taşımasa da geleneği sürdürme, yapım tekniklerini yaşatma bakımından önemlidir.
Temizleme
Tek yapı ölçeğinde ya da kentsel ölçekte tarihi ve estetik değer taşımayan, anıtın ya da kentsel sitin genel yapısıyla uyuşmayan her türlü ekin kaldırılması işlemidir. Venedik Tüzüğü'nün 11. maddesinde
Anıta mal edilmiş farklı dönemlerin geçerli katkıları saygı görmelidir; zira onarımın amacı 'üslup birliği' değildir. Bir anıt üst üste çeşitli dönemlerin izlerini taşıyorsa en alttaki durumu açığa çıkarmak ancak bazı özel durumları yok der. Kaldırılacak eklerle ilgili karar verme yetkisi kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarına aittir.
Temizleme işleminden önce ve sonra fotografik belgeleme yapmak şarttır.
Taşıma
Bazı özel durumlarda anıtın başka bir yere taşınması gerekebilir. Bu işlem anıtın boyutlarına, malzemesine, yapım tekniğine bağlı olarak farklı şekillerde yapılabilir. En kolay olanı anıtın tüm elemanlarının tek tek numaralandırılarak sökülüp başka yerde kurulmasıdır.
Ülkemizin dört bir yanında, sayısız tarihî ve mimarî eser bulunuyor.
Birçok şehrimizde bulunan antik kent ve ören yeri gibi tarihî alanların fazlalığından dolayı, buralarda bulunan eserleri onarmak ve korumak için donanımlı uzmanlara her zaman ihtiyaç olacaktır.
Kültür varlıklarımızın gelecek kuşaklara orijinal ve sağlam bir şekilde iletebilmek için bu eserleri bilimsel ve teknik
uygulamalarla onarmalı ve özenli bir şekilde korumalıyız.
Restorasyon, konservasyon ve renovasyon sözcükleri insanlar
arasında genellikle aynı anlamda gibi kullanılmakla birlikte, bu kavramlar arasında bazı farklar olduğunu da belirtmeliyiz.
Bilmeyenler için kısa bir açıklama yapmamız gerekirse:
Restorasyon:
Orijinal özelliklerini ve parçalarını kaybetmiş, yıpranmış, bozulmaya veya yok olmaya başlamış olan mimarî eserlerin ‘yeniden’ yapılması konusunda uygulanan işlemler bütünüdür. Restorasyonda temel olan; eserin orijinal yapısını, malzemelerini, renklerini ve bezemelerini aslına uygun bir şekilde yapmak için doğru işlemler ve teknikler kullanmaktır.
Konservasyon:
Mimarî yapının aslına ve malzemelerinin orijinalliğine bağlı kalarak, üzerinde herhangi bir oynama yapılmadan, eserin sadece zaman ve çevresel koşullar etkisiyle bozulmasını önlemek amacıyla yapılan bir tür ‘önleyici tedbir’ işlemleridir. Bu yapılan uygulamalar, çürüme-küflenme gibi olumsuz çevre koşullarına karşı mimarî eserleri koruyarak dayanıklılık sürelerini arttırır.
Konservasyon işleminin temeli; uygulanması gereken işlemlerin, yapının üstünde oynama yapılmayacak şekilde olmasıdır.
Renovasyon:
Kısaca yenileme anlamına gelir. Bir kentin bir
bölümünün, bir yapının ya da yapının bir bölümünün koruma amacı ile yenileştirilmesi demektir. Zamanla değişen yaşam biçimi nedeniyle birçok tarihi yapı özgün işlevini yitirdi. Hamam, kervansaray, tekke, manastır gibi tarihi yapı türleri günümüzde farklı işlevlere hizmet etmek için uyarlanmaktadır.
Toplum tarafından özel, sanatsal, tarihi, belgesel, estetik, bilimsel, düşünsel veya dinsel değerleri olduğu kabul edilen objelere ”kültür varlığı” adı verilir. Bunlar kuşaktan kuşağa aktarılan kültürel mirası oluştururlar. Toplum bunları konservatörlerin himayesine bırakmıştır.
Bu nedenle konservatörler yalnızca kültür varlıklarına karşı değil obje sahibine veya objeyi elinde bulunduranlara (antikacılara, müzelere), eserin yaratıcısına veya eseri yapana, halka ve gelecek kuşaklara sorumluluk taşımaktadırlar. Ön koşul sözü edilen kültür varlığının sahibinin kim olduğundan yaşından sağlamlığından ve değerinden bağımsız olarak korunmasıdır.
Konservatörün Görevleri:
Günümüzde ve gelecekte kültür varlıklarından yararlanılmasını sağlamak konservatörün asli görevidir. Konservatör, kültür varlığının estetik ve tarihsel değerini bilincindedir ve bunlara bağlı kalarak eseri oluşturan malzemelerin zarar görmeden korunmasını sağlamakla yükümlüdür. Konservatör kültür varlığı üzerinde yapılacak incelemelerden, restorasyon ve konservasyon çalışmalarından veya eserle ilgili yapılan belgelerden sorumludur ve bu işlemleri yürütür.
İnceleme:
Kültür varlıklarının durumunu ve yapısını belirlemeye yardımcı olunur. Tanımlama, bozulmaların şeklini ve oranını ortaya çıkarma, gerekli görülen işlemlerin türünü ve sınırını belirleme incelemenin kapsamındadır. Ayrıca önemli belgeleme işlemlerinin yapılmasını gerektirir.
Konservasyonun Aşamaları:
Konservasyon ve restorasyon işlemleri objenin orijinal bütünlüğüne hiçbir şekilde zarar verilmemelidir. Konservasyon işlemleri, kültür varlıklarının tarihi ve estetik özelliklerini, bozulmuşluk durumları ve konservasyonları tamamlandıktan sonra yer alacakları ortam koşulları göz önüne alınarak yapılmalıdır.
Firmamız ilk kurulduğu yıllarda sadece tadilat alanında hizmet vermekteyken, günümüzde ise inşaat alanının birçok faaliyet kollarında hizmet vermektedir. Geçmişin yılların verdiği tadilat tecrübesi ve birikimi ile konservasyon, renovasyon ve restorasyon alanlarında da her geçen gün daha iyisini yapabilme adına çalışmalarımıza devam etmekteyiz.
SAYKUN
Telif Hakkı © 2018 - 2025 Saykun Tüm Hakları Saklıdır.
SAYKUN